Depresyon ve Beslenme Tedavisi….
Psikiyatrik hastalıklardan olan depresyon günümüzde yaygınlaşarak etkisini göstermektedir. Görülme yaşının düşmesinin yanı sıra sıklığında da artışların yaşandığı son yapılan çalışmalarda görülmüştür. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre depresyon en acil sağlık sorunları sıralamasında dördüncü sırada yer almaktadır. Kadınların erkeklere oranla daha çok depresyona yakalandıkları son çalışmalarda gösterilmiştir. Hastalara uygulanan ilaç tedavisi ile birlikte beslenme tedavisi de kişiye uygulanmalıdır. Depresyon kişide fiziksel ve ruhsal birçok değişiklik oluşturmaktadır. Yaşanan bu değişiklikler besin alımını arttırabildiği gibi azaltadabilmektedir. Tamamen kişiye göre farklılık gösterir. Uygulanan diyet tedavisi de yapılan bireysel analizler sonucunda kişiye özel olmalıdır. İştahın arttığı ve azaldığı iki durumda da dengeli ve yeterli beslenme planları uygulanmaktadır. İştahın arttığı vakalarda kilo alımı kaçınılmaz bir sonuçtur. Seçilen yanlış besin tercihleri genelde paketli ürünler, şekerli besinler, yüksek karbonhidrat içeriğine sahip gıdalar olmaktadır. Hareketsiz yaşam ile bunlar birleşince kişide başka hastalıkların oluşumuna zemin hazırlamaktadır. İnsulin direnci, kolestrol, tiroid vb. bunlardan bazılarıdır. İştah azalmasında ise kişi ani kilo kaybı yaşayarak çeşitli makro ve mikro besin ögelerinden mahrum kalmaktadır. Var olan isteksizlik, halsizlik ve uyku hali kan değerlerindeki dengesizlik sebebiyle devam edecektir. Kullanılan ilaçları da göz önünde bulundurursak yan etkiler de kişiyi olumsuz etkileyen bir diğer olgudur. Tüm bunları dengede tutmak beslenmeyle mümkündür. Yapılan bazı çalışmalarda depresyondaki bireylerde bazı yetersizlikler tespit edilmiştir. Örneğin B vitaminleri, D vitamini, omega3 yağ asitleri, folat bunlardan birkaçıdır. Öncelikle doktor kontrolünde bir kan tahlili yapılıp kan değerlerimiz desteklerle kontrol altına alınmalıdır. Sonrasında yeterli ve dengeli bir beslenme planı oluşturulmalıdır. Öğünler dikkatli bir şekilde yenmelidir. İştah kaybı yaşansa dahi aynı saatlerde beslenmeye çalışarak azar azar da olsa mide rahatlatılmalıdır. Sağlıklı karbonhidrat , kaliteli yağ ve protein kaynakları diyete eklenmelidir. Su tüketimine özen gösterilmelidir. Bağırsak sağlığına dikkat ederek gerekli besinler diyete ilave edilmelidir. Çarpıntı durumları yaşanıyorsa adrenalini yükselten kafeine sınırlama getirilmelidir. Alınan besin takviyeleri ve yukarıda belirtilen beslenme önerileriyle ilaçların yan etkilerinden olabildiğince korunulmuş olup besinlerle ruh sağlığı desteklenmiş olacaktır.
Kaynak: Editör: Doç. Dr. Gamze Akbulut, Tıbbi Beslenme Tedavisinde Güncel Uygulamalar: Psikiyatrik ve Mental Hastalıklarda Tıbbi Beslenme Tedavisi, s:25-37
DİYETİSYEN AYŞENUR RABİA ÖNEN / AVRUPAPRESS
News
