en iyi bahis siteleri
1xbetbetpasmariobet
DOLAR 36,2282 0.35%
EURO 38,0551 0.42%
ALTIN 3.359,43-1,15
BIST %
BITCOIN 35625913,20%
Ankara

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

GURBET YOLUNDA  EL KAPILARI
1259 okunma

GURBET YOLUNDA EL KAPILARI

ABONE OL
janvier 15, 2025 21:06
GURBET YOLUNDA  EL KAPILARI
1

BEĞENDİM

ABONE OL

GURBET YOLUNDA

EL KAPILARI

Sonuçta el kapısı, geçim yoludur, aile ocağından

uzakta…

Dünya denilen iki kapılı hana girenler

Mutlaka bir gün oradan çıkacaklardır.

Kapılar kimine gam yükler,

kimine sevinç…

Kimine zenginlik verir, kimine fakirlik…

Kimi ekmek kazanma peşinde tüketir ömrünü,

kiminin bir eli yağda, bir eli baldadır.

İnsan, ömür yolunda dört kapıdan geçer ve her kapıda on makam bulunur… Her kapı ve her makamdan geçtikçe olgunlua ulaşır, yünü atar.

 

Her anadan doğan ikrar verir, nefsini tanır, hakikati özünde bulur, son kapıda, son makamda…

Gurbete çıkılır, her gün girilen kapılardan.

Göç edilir bilinmedik el kapılarına.

Ve her sabah umutla açılan kapı;

ekmektir,

kısmettir,

geçimdir.

İnsan kapı kapı dolaşır, nasibinin ardında.

El kapısı, muhannet kapısıdır.

 

“Ben dertliyim Hak ayırsın işimi

Kaygılara saldım garip başımı

Varsın kurtlar kuşlar yesin leşimi

Yine muhannete muhtaç eyleme.” (*)

Kapılarda saklıdır insanların hikâyeleri.

o hikayelerin şifresi yüzlerden yansır.

 

Sen göçtün,

gittin el kapılarına, gurbete

 

“Yüğrüktür bizim atımız

Yardan atlattı zatımız

Gurbet elde kıymatımız

Ya bilinir, ya bilinmez.” (**)

 

Kim bilecek kıymetin, değerini… Gözyaşını kim silecek el kapılarında?

Sonra içine dönersin,

sığınırsın hatıralarına…

Hayallere kapılırsın

Göçmen kuşların kanadına yüklersin sitemli selamları.

Yorgun esen rüzgârlara fısıldarsın sevgi sözlerini

El kapısında çektiğin çile,

Gönlünü coşturur da,

Sazında ezgi olur, sözünde kahır.

(*) Halk Türküsü

(**) Erzurumlu Emrah

 

Sen hiç bitmeyecek bir seferdesin.

Hasretin sürekli kanayan bir yaradır ince bedeninde

Ve yenik düşmüştür gönlün hasretin ızdırabına.

Şimdi ürkek bir ceylandır

arzulayıp durduğun vuslat.

 

Dönebilir misin el kapısından, gurbetten?

Yoksa yeni gurbetler mi bulursun kendine?

“Gene yanar oldu bağrımın başı

Nasıl söner bu sevginin ateşi?

Oğuzlar soyunun savaş yoldaşı

Atların nalında gurbet yazılı.” (***)

 

Her akşamın yalnızlığında bir hançer saplanır döşüne,

Sızım sızım sızlar için.

Bir “dertli dolap” olur inilersin.

Sonra sıladan bir türkü gelir kulaklarına zehirle pişmiş, acıyla yoğrulmuş, gözyaşıyla ıslanmış…

 

“Ah şu gurbet viran etmiş hanemi

Bülbül değil baykuş konmuş gel hele

Ben ağayım ben paşayım diyenler

Kapılara kilit vurmuş gel hele.” (****)

 

A.KARAKOÇ

(****) Halk Türküsü

 

 

Ahmet Urfali     /     AVRUPAPRESS

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP