İsveç’in Höör kentinde yaşayan Adalet ve Eşitlik Partisi (PRJ) kurucusu Seval Shakir’in oğlu, iki yıldır anadilinde eğitim hakkından mahrum bırakılıyor. Shakir, İsveçli yetkililere gönderdiği resmi şikayet dilekçesinde, bu uygulamanın hem Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne hem de İsveç yasalarına aykırı olduğunu vurguladı.
Seval Shakir, 2022 yerel seçimlerinde İsveç’teki 9 siyasi partiye karşı bağımsız olarak yarışarak dikkatleri üzerine çekmişti. Ancak iddialara göre, siyasi cesaretinin bedelini çocuğuyla birlikte ödüyor. 12 yaşlarındaki oğlunun Türkçe öğrenme hakkının, 5 öğrenci alt sınırına dayandırılarak iptal edilmesi, aileyi hem hukuki hem de psikolojik mücadeleye zorladı.
Shakir’in mektubunda, “Çocuğumun ana dilini öğrenme hakkı hukuksuzca ellerinden alındı. Bu, hem ayrımcılık hem de psikolojik bir şiddettir” ifadeleri yer aldı. Ayrıca kararın pedagojik veya yasal hiçbir dayanağı olmadığını belirten Shakir, “Daha önce sadece üç öğrenciyle yıllarca verilen eğitim, gerekçesizce durduruldu” dedi.
*Uluslararası Sözleşmelere Aykırılık*
Şikayet dilekçesinde, 2020 yılında İsveç yasalarına dahil edilen BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne açık aykırılık olduğu vurgulanıyor. Özellikle sözleşmenin 2. maddesi (ayrımcılık yasağı), 3. maddesi (çocuğun yararı) ve 30. maddesi (kültürel kimlik ve ana dil hakkı) öne çıkarılıyor.
Seval Shakir ayrıca, İsveç’in ulusal azınlık sayılan diller (Sami, Meänkieli, Fince vb.) ile diğer azınlık dilleri arasında yaptığı ayrımı da “kurumsallaşmış ayrımcılık” olarak tanımlıyor: “İsveç vatandaşı olan çocuklar arasında, sırf farklı bir etnik gruba aitler diye eşitsizlik yaratmak çağdışı bir uygulamadır.”
*Talepler Net: Eğitim Hakkı Geri Verilsin, Tazminat Ödensin*
Shakir, çocuğuna Türkçe anadil eğitiminin acilen yeniden başlatılmasını, yaşanan psikolojik zararın kabul edilmesini ve manevi tazminat ödenmesini talep ediyor. Ayrıca, yerel yönetimin 30 gün içinde resmi bir açıklama yapmasını ve mevcut yasa uygulamalarının BM normlarıyla uyumlu hale getirilmesini istiyor.
Dilekçenin birer örneği, İsveç Çocuk Hakları Kurumu (Barnombudsmannen), Ayrımcılık Denetleme Kurumu (DO), Adalet Denetçiliği (JO) ve İsveç Eğitim Bakanlığı’na da gönderildi.
*İsveç Demokrasi İmajı Sorgulanıyor*
Shakir, yaşananları “sözde demokrasi” olarak nitelendirerek, İsveç’in insan hakları karnesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor: “İsveç, uluslararası alanda demokrasi ve eşitlik vitrini sunarken, içeride çocukların temel eğitim haklarını sayılara indirgiyor.”
Haberimiz yayına hazırlandığı sırada Höör Belediyesi’nden henüz resmi bir yanıt gelmemişti.
Sedat Tapan / AVRUPAPRESS