en iyi bahis siteleri
1xbetbetpasmariobet
DOLAR 34,8489 0.07%
EURO 36,7387 -0.09%
ALTIN 2.993,950,62
BITCOIN 3412263-0,18%
Ankara
15°

PARÇALI AZ BULUTLU

15:22

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

KERBELA, MUHARREM AYI VE GAZZE KERBELA’YI ANLAMAK
1503 okunma

KERBELA, MUHARREM AYI VE GAZZE KERBELA’YI ANLAMAK

ABONE OL
juillet 12, 2024 18:37
KERBELA, MUHARREM AYI VE GAZZE KERBELA’YI ANLAMAK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CENNET MEKAN ERBAKAN’IN YENİ BİR DÜNYA PROJESİ

KERBELA, MUHARREM AYI VE GAZZE
KERBELA’YI ANLAMAK
Bâtıl’dan Hak’ka Hicret olan Hicri Yılbaşımız Mübarek olsun.
Insanların mutluluğu, halka hizmet hakka hizmettir. Hepimiz bu dünyada gelip geçiciyiz.  Dünya var, ahiret var ve hesap günü var. Onun için bir insanın bu dünyada bütün diğer insanların saadeti için çalışması o insana Allah’ın lütfettiği en büyük hediyedir. Çünkü o yolda çalışan insana Cenabı Hak mutlaka dünyada da ahirette de mükafatını verir.
NİÇİN OLMASIN ?
YAPTIK.YİNE YAPARIZ !
ALLAH(C.C.)’IN İZNİ İLE.
NASIL BAŞARACAĞIZ
MİLLÎ GÖRÜŞ SAADET İKTİDARINI NASIL GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ !?
İZZETLİ MİLLETİMİZE NEYİ ANLATACAĞIZDA YENİ BİR DÜNYA’YI KURACAĞIZ ! İNŞAALLAH.
İKİ ÖNEMLİ HUSUS
« Bizim savaşımız neyin savaşıdır ?
Neyin savaşı bu ?
Hak ve bâtıl’ın savaşı. Karşımızdaki insanlar neye hizmet ettiklerini bilmiyor.
İlk vazifemiz ne ?
Onlara bu gerçeği anlatmak.
Nedir bu seçim ve neyin savaşını veriyoruz ?
Böyle tıngır mıngır, iki tane anahtar işi değil bu , tencerenin kapağı ayakkabının sağı solu işi değil bu, öyle gül sallamak, hadi oradan !
Şu hallerine bakın, şu tiyatroya bakın, şu soytarılığa bakın ! Afedersiniz ! Ne bu ya ! Utanmadan milletin önüne çıkmışlar, hangi meseleyi nasıl çözecekler bir tek fikirleri yok, milletin derdinden alakaları yok.
O sandalyede kim oturacak sen ineceksin ben oturacağım. Açıkca söyledikleri budur.
Bütün seçim diye düşündükleri şey milleti nasıl aldatacağız. Aramızdaki büyük fark budur.
Bizim zorumuz ne ? Millete gerçekleri nasıl göstereceğiz.
Birinci anlatacağımız şey.
Bu seçim hak ve bâtıl’ın mücadelesidir.
İnsanlık tarihinin dönüm noktasıdır. Bin yılın en büyük seçimidir.
İkinci anlatacağımız gerçek ise bu millete.
Bakınız 40 sene bu bâtılları denediniz.
Bunların hiçbirisi size saadet getiremezler.
Meseleleriniz sadece büyüdü. Zaten de getiremezler.
Niçin çünkü bunlar taklitçi.
Nerenin?
Batının taklitçisi.
İşte şema önünüzde.
Batının taklitçi ne demek ?
Batının kökü Eski Roma, kuvveti üstün tutuyor.
Eski Roma’nın kökü Eski Yunan kuvveti üstün tutuyor. Eski Yunan’ın kökü Eski Mısır, firavunlara gidiyor bunların kökü. »
Asrin Lideri,
Millî Görüş Lideri,
Saadet Partisi Genel Başkanı,
Efsane Başbakan
Cennet Mekan
Prof. Dr. Necmettin Erbakan
SADIKLAR BURADA
BU YAZI
İYİLERDEN OLMAMIZA VESİLE OLSUN İNŞALLAH
Âl-i Imrân Sûresi / 142.Ayet
Yoksa Allah içinizden cihad edenleri ayırt edip ortaya koymadan, sabır edenleri belirleyip meydana çıkarmadan (kolayca) cennete gireceğinizi mi sandınız?
Ahzâb Sûresi / 23.Ayet
23. Mü’minlerden öyle yiğitler vardır ki Allah’a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi (can) adağını ödedi, kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar (verdikleri sözü) hiçbir şekilde (asla) değiştirmediler.
Ankebût Sûresi / 64.Ayet
64. Bu dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Âhiret yurdu (oradaki hayat) ise elbette (asıl yaşanacak) ebedî hayat odur; keşke bunu bilselerdi.
Anneler ve Babalar evlatlarını yetiştirirken, bizim evladımız nasıl olurda Allah’ın (c.c) ve Peygamberimiz (sas)’nin emrettiği istikamette hareket eder, derdinde olur ve bu doğrultuda evlatlarını yetiştirme gayretinde olurlarsa, Allah (c.c) o aileyide, o toplumuda, Rahmetiyle kuşatır! Fakat ailelerin, Öncelikli amacı evlatlarının dünyalıklarını sağlama almak için hareket etmek olurda, dünya imtihanının gereklerini yerine getirmek hesaba katılmazsa, yetişen nesillerin dünyasıda bozulur, ahiret hayatıda sıkıntıya girer!
Milli Görüş davası nasıl başlamış ve Milli Görüşü temsil eden, Milli Nizam, Milli Selamet, Refah, Fazilet ve Saadet partisi hangi amaçla kurulmuştur?
Öncelikle Milli Görüş demek bizim inancımızın emrettiği görüş demektir! Milli Görüş hakkı, diğer görüşler ise batılı temsil eder!
Ahzâb Sûresi / 36.Ayet
36. Allah ve Resûlü bir meselede hüküm verdiği zaman, inanan bir erkek ve kadına, artık o işte, kendi (arzu ve heves)lerine göre (başka) tercih hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resûlü’ne karşı gelir (onlar tarafından verilmiş hükümleri beğenmez, kendi tercihlerine önem verir)se, kesinlikle o, apaçık bir sapıklıkla sapmış olur.
Allah ve Resûlü’nün, herhangi bir konuda koyduğu bir hüküm varken hiç kimse onun aksine bir tercih yapamayacağı gibi, başkası için de “İsteyen yapsın istemeyen yapmasın.” diye bir serbesti tanıyamaz, bir ideolojik fikri dayatamaz. Çünkü ideolojiler hevâ ve heves putunun2 söylem şekilleridir. Çünkü bu durumda yeni bir din icat etmiş ve sapıtmış olur ki Allah ve Resûlü’nün hükümlerine bağlı mü’minlerce itibar görmezler.
Âl-i Imrân Sûresi / 103. / 105.Ayet
103. Hepiniz toptan Allah’ın ipine (Kur’an’a) (cemaat halinde) sımsıkı sarılın, (onu hayata hâkim kılın, ihtilaf ve tefrikaya düşüp fert fert, grup grup) parçalanıp ayrılmayın.
105. (Ey mü’minler! Siz,) kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılan ve ihtilafa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için (kıyamette) çok büyük bir azap vardır.
SİYASET KUR’AN NİZAMINI KURMAK VE YÜRÜTMEK İÇİN YAPILIR! BUNUN DIŞINDAKİLER SİYASET DEĞİL! NEFSANİYETTİR! DOLAYISIYLA, BENİM SİYASETLE İŞİM OLMAZ DEMEK, BENİM KUR’AN NİZAMIYLA İŞİM OLMAZ DEMEKTİR! SİYONİST YAHUDİLERİN EN SEVDİGİ MÜSMÜMAN TİPİ, SİYASETE, YANİ DÜZENE KARIŞMAYAN, SADECE ŞAHSİ İBADETLERLE MEŞGUL OLANLARDIR!
PARTİ MESELESİNE GELİNCE!
Parti Fransızca bir kelimedir!
Türkçesi taraftar, Arapçası Hizb demektir!
Yani anlayacağımız parti deyince belli bir amaç uğrunda bir araya gelmiş bir grup insan demektir!
Bazı kardeşlerimiz Müslümanın partiyle falan işi olmaz diyor!
Peki neyle olur dediğin zaman, sen İslam’ı anlat, su akar yolunu bulur diyor!
Peki o zaman Efendimiz (sas) neden Medine’ye hicret edince devlet sistemini kurdu! Sadece anlatır geçerdi öyle olsaydı!
Çünkü kötülükleri konuşarak kaldıramazsınız! Elinizde iktidar, yani devlet gücü olursa iyilikleri emreder, kötülükleri engelleyebilirsiniz!
Âl-i Imrân Sûresi / 104.Ayet
İçinizden herkesi hayra çağıran, iyiliği tevhidi ve sâlih ameli emreden ve kötü olandan men eden bir ümmet bir topluluk olsun işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Ancak bazı kardeşlerimiz kullandıkları kavramların ne manaya geldiğini bilmedikleri ve etkisinde kaldıkları bazı kişilerden dolayı cahilane hareket etmektedir!
Parti, bir araya gelmek demektir demiştik! Dolayısıyla hakkı Hakim kılmak, kötülükleri engelliyecek bir düzen kurmak için bir araya gelindiyse bunun neresi günah?
İşte Gerçek Allah dostları bu meseleyi iyi bildikleri için 1969’da bir araya gelmiş ve müslümanların yeniden ayağa kalkması için siyasete girilmesi kararını almış ve Mehmet Zahid Kotku (R.aleyh) hocamızın, Necmettin Erbakan (R.aleyh) hocamıza verdiği talimat doğrultusunda
Milli Görüş partileri kurulmuş ve hakkın hakim olması, batılın yok olması Rabbimizin Cihad emrinin yerine getirilmesi için siyasi mücadele başlamıştır!
Furkân Sûresi / 30.Ayet
30. Peygamber de (şikâyetle): “Yâ Rabbi! Benim kavmim bu Kur’an’ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta men edip onu) terk ettiler.” dedi.
Benden sonra yakında ümmetimden bir taife zuhur eder ki, Kur’an’ı okurlar ama boğazlarını geçmez. Dinden de okun yaydan çıktığı gibi çıkarlar ve avdet de etmezler. Onlar, halkın ve mahlukatın en şerlisidirler. Alametleri de yüzünü gözünü traş etmeleridir.
Ravi: Hz. Ebû Zerr (r.a.)
Sayfa: 302 / No: 12
Ramuz El-Ehadis
Tevbe Sûresi / 119.Ayet
119. Ey iman edenler! Allah’ın emirlerine uygun yaşayın/aykırı davranmaktan sakının ve doğru (sâdık) olanlarla beraber olun.
Âl-i Imrân Sûresi / 142.Ayet
142. Yoksa Allah içinizden cihad edenleri ayırt edip ortaya koymadan, sabır edenleri belirleyip meydana çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?
Cihad 5 sınıflı bir okul gibidir!
1. Tebliğ
2. Davet
3. İyiliği emretmek, Kötülüğü engellemek
4. Kitâl  (Millet olarak asker ve ordu ile dış düşmanla savaşmaktır. Dahilde harp olmaz. Müslüman müslüman ile savaşamaz.)
5. İğla-i Kelimetullah (Hakimiyet: Dünyadaki bütün insanlara hür iradeleri ile bâtıldan kaçacakları ve kendilerini yaratan Rablerinin istediğini yapacakları dini,  Hakkı seçecekleri, İslâm’ı seçecekleri uygun ortamı oluşturmak)
Bu vazifesinin hakkıyla yapılabilmesi için Müslümanların siyasi bir örgüt olması şarttır! Çünkü ancak devlet gücü ile bu vazife yerine getirilmesi mümkün olacaktır! Bundan dolayı Efendimiz (sas) Medine’de İslam devleti kurmuştur ve ecdadımızda bu devleti ileriye götürmek için mücadele etmistir! Allah’ın izniyle zalimler istemesede İslam’ın devleti şuurlu Milli Görüş’cülerin gayretiyle yeniden kurulacaktır!
Tevbe (Berâe) Sûresi / 19.20.41.Ayet
19. Hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram’ın imârını, Allah’a ve âhiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad eden kimse gibi mi tuttunuz? Allah katında (bunlar asla) eşit olamazlar. Allah, (kendisini bırakıp başkalarına bağlanarak müşrik olan) zalimler topluluğunu doğru yola eriştirmez.
20. İman edenler, (Allah ve Resûlü’nün gösterdiği yön ve yönteme) hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad eden/gayret gösterenler, Allah katında derece bakımından daha büyüktür. İşte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
41. (Ey mü’minler!) Gerek hafif, gerek ağır olarak (kolay zor; silahlı silahsız; binekli yaya; genç yaşlı, hangi halde olursanız olun) hep birlikte seferber olun, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz sizin için bu daha hayırlıdır.
Bakara Sûresi / 278.Ayet
278. Ey iman edenler! “Allah’ın emrine uygun yaşayın/aykırı davranmaktan sakının.” (Eğer gerçek) mü’minlerseniz, artık kalan faizi de bırakın.
Görüldüğü gibi, Allahu Teâlâ faizi imanla irtibatlandırmıştır. Bu durumda inanan bir mü’minin faize devamı imkânsızdır; çünkü bu, bir başka yönüyle, Allah’ın emrini tanımama hastalığıdır. Bu âyetten hareketle İslâm’da rüşvet, ihtikâr, rant ve şans oyunları gibi yollarla kazanılan her türlü haksız kazançlar faiz gibi haram kılınmış, haram yerlere harcamalarla lüks, israf ve maddeperestlik de yasaklanmıştır. Helal yolla emek karşılığı olan ücretler, kazançlar; zekât, sadaka, sosyal yardım, bağış ve miras yoluyla elde edilenler de helal kılınmış, Allah rızasına dayalı her türlü infak/harcama, yardım ve yatırımlar teşvik edilmiştir. Böylece İslâm, önce Allah’a iman ve O’na kulluk esasına, sonra İslâm’ın emrettiği dinî kültüre, ahlâka ve iktisâdî nizamı uygulamaya dayanır. Netice olarak İslâm, hem dünya ve âhiret saadeti için helal yolla çalışmayı hem de ferdî ve içtimâî kazanç ve mülkiyet felsefesini esas alır.
Bakara Sûresi / 278.Ayet
278. Ey iman edenler! “Allah’ın emrine uygun yaşayın/aykırı davranmaktan sakının.” (Eğer gerçek) mü’minlerseniz, artık kalan faizi de bırakın.
Görüldüğü gibi, Allahu Teâlâ faizi imanla irtibatlandırmıştır. Bu durumda inanan bir mü’minin faize devamı imkânsızdır; çünkü bu, bir başka yönüyle, Allah’ın emrini tanımama hastalığıdır.
Peygamberimiz (sas) faiz alanda, verende lanetlenmiştir buyurmaktadır! Hz. Ali (r.a)
Muhammed (Kitâl) Sûresi / 7.Ayet
7. Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (O’nun dininin yayılmasına ve hayata geçmesine) yardım ederseniz (O da) size yardım eder ve ayaklarınızı sabit/sağlam tutar (güç ve sebat verir).
TEVBE ETMEK!
Tahrîm Sûresi / 8.Ayet
8. Ey iman edenler! Tam ve kesin (örnek olacak) bir tevbe ile Allah’a yönelin.
Bu tevbeye, “nasûh tevbesi” denilir ki bir daha asla günaha dönmemek ve bunu asla arzu etmemek üzere yapılan tevbedir. Hasan-ı Basrî şöyle der: “Tevbe, günaha kin tutmak ve her hatırına geldikçe istiğfâr etmektir.”
(Böyle yaparsanız) umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi alt tarafından ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün Allah, Peygamberi(’ni) ve onunla beraber olan mü’minleri utandırmayacaktır. Onların nuru (o gün Sırat’ta) önlerinde ve sağlarında koşacak (aydınlatacak)tır. (Mü’minlerin nurları birbirlerinden farklı olduklarından) diyecekler ki: “Ey Rabbimiz! Bizim nurumuzu tamamla (cennete kadar devam ettir, söndürme) ve bizi bağışla, doğrusu sen her şeye kâdirsin.”
Tevbenin altı şartı olduğu açıklanmıştır:
1. Geçmiş günahlardan pişmanlık.
2. Terk edilen farzları yapmak.
3. Kul haklarını yerine getirmek.
4. Hasımlarla helalleşmek.
5. Bir daha günaha dönmemek.
6. Nefsini mâsiyet içinde terbiye ettiği gibi Allah’a itaatle de eğitmek.
Fussilet Sûresi / 34.35.Ayet
34. İyilikler de eşit değildir, kötülükler de.Sen kötülüğü en güzel olan hareketle sav. O zaman görürsün ki seninle kendisi arasında bir düşmanlık olan kimse, sanki yakın/candan bir dost oluvermiştir.
35. Bu kötülüğü iyilikle önleme özelliğine, ancak sabredenler kavuşturulur. Ayrıca, buna, sevaptan büyük pay sahibi olandan başkası da kavuşturulmaz.
Batıl partilere, batıl ittifaklara verilen her oy, Yarabbi ben belamı istiyorum diye verilen oydur!
Şûrâ Sûresi / 30.Ayet
30. Sizin başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandığınız (günahlar) yüzündendir.
Toplumlara gelen zelzele, sel baskını, tûfan, kasırga, kıtlık ve benzeri afetler birer musibet olduğu gibi; ahlâkî çöküşler, geçim sıkıntısı, sevgisizlik, saygısızlık, güvensizlik, beceriksiz idareciler, ekonomik bozukluklar, haksızlık, adaletsizlik ve benzerleri de toplum için birer musibettir!
ZALİMLER…
Hayatının her alanında, Allah (c.c) ve Efendimiz (sas)’nin emrettiği istikamete göre yaşamayan, nefsi, hissi, işine geldiği gibi hareket edenler, Kuran’ı Kerim’de de bildirildiği üzere, zalimlerdir! Zalimlerle bir arada olanlar, onlara sevgi besleyenler, hürmet edenler, destek verenlerde zalimdir! Allah (c.c) zalim bir şahsa, topluma, yardım etmez! Rahmet elini onların üzerinden çeker! Zalimlere yardım edenler, zulme uğramaya mahkumdurlar!
Hûd Sûresi / 113.Ayet
113. Zulüm (ve haksızlık) edenlere de sakın meyletmeyin/güvenip dayanmayın! Sonra size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostunuz yoktur. Sonra size yardım da edilmez.
Âyet-i kerîmede geçtiği üzere zulmeden, hakkı hukuku gözetmeyen zalimlere, Allah’tan başkasının otoritesine kul olmaya zorlayan tâğûtlara meyletmek, yaptıklarını gözardı edip onları korumak, aklamak ve desteklemek onlara ortaklık olduğundan ceza da aynıdır.
Mâide Sûresi / 45.Ayet
Kim (inkâr etmese bile) Allah’ın indirdiği/bildirdiği (hükümleri) ile (veya ona uygun olarak) hükmetmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir!
Kehf Sûresi / 57.Ayet
57. Rabbinin âyetleriyle (kendine) nasihat edildiği halde, onlardan yüz çeviren ve kendi yaptığı (günahları)nı unutan kimseden daha zalim kim vardır?
BİRLİKTE RAHMET AYRILIKTA AZAP VARDIR.
BU BİR İMTİHANDIR.
BJ BİR SÜREÇTİR.
YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE’Yİ VE YENİ BİR SAADET DÜNYASI’NI KURMA SÜRECİDİR. TIPKI ASR-I SAADET GİBİ YENİ BİR SAADET DÜNYASI KURULACAKTIR. ALLAH’IN İZNİ İLE.
Allah(c.c.), günün feyzi, bereketini size ve ailenize ihsan eylesin. Sağlıklı, hayırlı ve müreffeh bir hayat ihsan eylesin.
Muharrem Bozçal
Makale Yazısı
AvrupaPress
9 Temmuz 2024

Yeniden BüyükTürkiye Yazı Serisi

 

 

Muharrem Bozçal    /    AVRUPAPRESS

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP