“Kör dünyanın göbeğine, Kuşların gözbebeğine Hak yol İslam yazacağız”
Abdurrahman Karakoç
Kardeşlerim, bu sadece bir slogan değil, kelimenin tam anlamıyla şiarımızdır. Efendimiz (S.A.V.)’in rehberliği ve ışığında, özümüzden gelen, asli görevimizdir. Bizim gönül coğrafyamız Türkiye ilede sınırlı değildir…
Bizim yolumuz, Güneşin doğduğu yerden, battığı yere kadar sevgi dağıtmaktır. Zalimin karşısında durmak, mazlumun yanında olmaktır. Efendimiz Aleyhi Selatu Vesellem, sahabelerini, tabiin, etbai tabiin ile birlikte dönemin altın yılı sistemini yaşadılar…
Kısa bir aradan sonra Selçuklu, Osmanlı ile insana ve insanlığa bu hizmet devam etti. Yüzyıllık bir duraklama dan sonra, inşaAllah Türkiye bu bayrağı ilelebet taşıyacaktır ve Osmanlı’dan on kat daha güçlü bir devlet olarak devam edecektir…
Türki cumhuriyetlerde, Ortadoğu’da, Afrika’da, Bosna’da ki yaşlı kadınların lisanıyla türkü bekliyorum diyen yüreklere dokunmak olmalı. Bizi bekleyenlere hemhal olmak, bu hem Allah’ın emri hem de ecdadın bize mirasıdır. Daha adil bir dünya
canlı casino siteleri için, durmak yok, yola devam diyoruz…
Dünyada olup biten son gelişmeler, merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamın bu milletin külüne üflesen altından iman çıkar sözünün önemini bizlere daha anlam kazanıyor. Yiğit düştüğü yerden kalkar kelamının ete kemiğe bürünmüş halini ifade ediyor. Türkiye İslam’ın son kalesi ve insanlığın ve ümmetin umududur…
Bu sorumluluk ve bilinçle hem sosyal hem ekonomik ve hem de savunmada çığır açıyoruz biznillahi Teala. Yani, yeni bir çağ’a damga vuruyoruz. Bakın, Suriye de Irak’ta Libya’da ve Kıbrıs Devletin’de ve Karabağ’da olanlar, bütünüyle bunun belirtisidir…
Dünya gıpta ile bizi seyredip, kabulleniyorken, ancak içimizdeki satılmış ve kalpleri mühürlenmiş, gözleri ise görmeyen, kulakları dahi duymayan müstesnaların olduğunu görmekteyiz…
Bakın kardeşlerim, bu dava İlah’i kelimetullah davası olan hak bir davadır. Bu dava, habil ile başlayıp, kıyamete kadar devam edecek davadır. Türkiye kuruluşunun ikinci yüzyılında, Türkiye yüzyılı’nda dünya bir çok şeye gebe, Mehdi (As) adım adım geliyor, deccal ise gün sayıyor…
Reis, Çıraklık dönemi, Kalfalık dönemi, Ustalık döneminden sonra şimdi Bilgelik döneminde adım adım dünya’ya yön veriyor, Türkiye’yiz hiç kimsenin bir şey yapamayacağını gösteriyor, her yerde izimiz var. Sihalarımız adeta destan yazıyor. Dünya’da savaşların kurallarını, seyrini değiştirdi. Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan’ın son mesajı gayet nettı. Terör destekçileri ve Ağababalarına yargı dağıtıyor. Bu kutlu doğumun ayak sesleridir, Bize düşen sefere çıkmaktır, zafer Allah’ındır…
Unutmayalım Allah, bir gün muhakkak nurunu tamamlayacaktır. Bizler olsakta olmasakta, bu dava kazanacaktır. Çünkü bu dava Allah’ın davasıdır. Hz. İbrahim’i ateşe atan karınca misali taraf olmaktır. Bir damla su ile Nemrut’un ateşi sönmeye bilir, ancak tarafımız hak, hakikat ve İbrahim tarafıdır…
Sahada, cephede gaza orduları, secdede dua orduları, görünmez kahramanlar, Allah dostları’da bu mücadele’de bizimledir. Gazamız mübarek olsun, Rabbim yar ve yardımcımız olsun…
“İnna fetehna leke fethen mubina El muzaffer Daima !
Muhterem kardeşlerim ve siz kıymeti okuyucularım, bundan sonra haftalık köşe yazılarım Avrupa Presse Gazetesinde, Şanlı Bayrak ve Hicret Haberin veb sayfalarında yayımlanacaktır. Hedefimiz, gönüllere dokunmak olacaktır. Bu dokunmamız için yoğun çaba sarf eden ve bu hayra vesile olan başta değerli meslektaşım ve kıymetli dostum Araştırmacı Gazeteci Yazar Abdullah Taşkın beye, bu ulvi yolda sancağı Muhammediye yi dalgalandırmak ve bir nebzede olsa gönüllere dokuna bilmek adına bizi kabul gören bize yer açan değerli üstadlarım Bilgin Çiftçi beye, İsa Altun hocaya ve Ahmet Çekin hocamıza böyle bir imkanı sağladıkları için her birine ayrı ayrı teşekkür eder şu kutlu yolda beraberce yol kat edeceğimiz bütün gönüldaşlara selam olsun. Bizi takip etmeyi ve takip ederken de paylaşmayı unutmayın. Hürmetle, sevgiyle ve dualarla kalın sağlıcakla…