0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dijital bir kumbara sesi duydu telefonda… Birisi para göndermiş, kontrol etti hesaplarını…. 0,6 kuruş. Kim niye gönderir ki bu miktarda bir parayı? Açıklama kısmına baktı: “Aç şu telefonu yoksa babanı arar her şeyi anlatırım”

Eski sevgili, eski nişanlı veya eski eş… kurtulmak istiyor kadın. Her şeyi anlatmak ne demekti? Ne ile tehdit ediliyordu kadın? İş yerine kadar takip etmeler, engellenen telefon numaraları yerine yeni telefonlar edinip yine kadını aramalar, kıyafet satılan internet uygulamasından dahi yorum yapmak suretiyle kadının huzurunu bozma çabası…

Bir kadın, birbirlerine uymadıklarını anladığında ne yapmalı, nasıl bir yol izlemeli? Kadın ne yapsa da adam peşini bırakır? Bir kadın kendisini ölümün eşiğine getirdiğinde failin bulunamamasından duyduğu kaygı ile ‘beni…. öldürdü’ yazmak zorunda kaldığı bir dünyada yaşıyoruz.

Karşılaştığım dosyalarda tarafların mağduriyet durumunu objektif bir gözle değerlendirmeye özen gösteririm. Kadın teşvik etmiş olabilir mi? Kim önce aradı da eylem bu şekilde sonuçlandı? Kim sinirlerine hakim olamadı da ortaya adli bir vaka çıktı?

Genç bir kız, sadece flört ettiği birine artık görüşmek istemediğini söyleyince duyacağı en yaygın cevap ‘seni babana söylerim’. Peki biz dışarıda erkek arkadaşlarımızdan korkarak, evde bize sahip çıkmayacağından neredeyse emin olduğumuz bir babadan çekinerek büyüyünce kendi evlatlarımıza bunu yansıtmamak için bilhassa kızlarımızı nasıl büyütmeliyiz?

Gelişmemiş toplumlarda erkeklerin fiziksel güçlerine güvenerek eylemlerini yürütmeleri, suç ve ceza hukukunun titizlikle düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır. Demokrasi ve hukukun hakim olduğu her ülkede bireyin huzur ve sükununu bozan kişiler suç işliyorlardır. Bu hak Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Özel olarak koruma altına alınan bu hak devamında ‘ısrarlı takip’ suçuna da dönüşmüş ise, eylemi yapan tarafın Ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerekmektedir.

Av. İ. Necva Diker    /    AVRUPAPRESS