HAKİKATİ ARAYANLAR ÜZÜLMEYİN, GEVŞEMEYİN İNANIYORSANIZ ÜSTÜNSÜNÜZ.

Eğer biz hakikati arayanlardan isek, şu gerçekleri bilmek, tavrımızı ve seçimimizi ona göre belirlemek zorunda olduğumuzu fark ederiz.  1. Maneviyatsız saadet olmaz. Hiçbir şart altında materyalizm saadet kaynağı olamaz. 2. Adil düzensiz saadet imkânsızdır. Komünizm gibi faizci kapitalist düzen de çökmeye mahkûmdur. Adil Düzen bir tercih değil, kurtuluşun tek çaresidir. Milli Görüş saadetin tek adresidir ve bu kapıyı sadece Saadet Partisi tutmaktadır. 3. Bizim hakkı üstün tutan medeniyetimiz, Hıristiyan ve Yahudilerin kuvveti üstün tutan medeniyetinden üstündür. 4. Saadet için bugünkü zulüm dünyası yerine Yeni Bir Saadet Dünyasının kurulması kaçınılmazdır. 5. Bulunduğumuz tarihi dönüm noktasında Türkiye, asla Avrupa kapısına zincirle bağlanmayacak ve İsrail’e vilayet olmayacaktır. Sonunda Milli Görüş ile tarihteki şerefli yerini yeniden alacaktır. 6. Milli Görüş uyanıklıktır, işbirlikçilere destek olmamak esastır. 7. Milli Görüşçüler “güncel yanılgı” hastalığına kapılmadıkları gibi milletimizin de bu hastalığa kapılmaması için gereken mücadeleyi yapmaktadırlar.
antalya escort kemer eskortlar sitesi
“Hikmetin başı Allah korkusudur” denilmiştir. Hikmet; kötülükleri ortadan kaldırmak, iyilikleri elde etmek, gerçeği yakalama noktasında ilim ve akılla hareket etmektir. Hikmet; Kur’an’ı ve sünneti okuyup anlamaktan doğan doğru ve faydalı bilgi, İslâm’ın temel esaslarına inanmak ve bu esaslar üzerine ikame edilmiş adil bir düzen anlamında kullanılmaktadır. Hikmet; insanı diğer canlılardan ayıran düşünme veya bilme gücünün ürünüdür. Hikmet; hem ilimdir, hem de isabetli, tutarlı, faydalı işler yapmaktır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın indirdiği kitap ile hükmedip yönetmeyenler ağır bir dille kınanmıştır. Allah korkusu ise; insanın uğrayacağı ilahi gazaptan ve azaptan korunmak için, inkârdan, şirkten, nifaktan ve haramlardan kaçınmasıdır. Bundandır ki inananlar, Allah’tan, kıyamet gününün dehşetinden, cehennem azabından korkarlar. Bu korku insanı; Allah’ın gazabına, cehennem azabına neden olacak faiz, kumar, içki, hırsızlık, zina ve yalan söylemek gibi kötü davranış ve eylemlerden sakındırır, Allah’ın emirlerine uymaya yönlendirir. Müminin hayatı, “korku ve ümitten” ibarettir. Yani azaba uğramamak için “faizci kapitalist düzenden” uzak dururken, Allah’ın rahmetine, bereketine nail olmak için de “adil bir düzenin” kurulması için mücadele verir. Korku, kötülüklere engel olmayı sağlarken, ümit, iyiliklerin hâkim olması için insanı cihada yönlendirir. Bunun için dünya hayatımız, bir “iman ve cihad” imtihanıdır. ENFAL 9: “Ey iman edenler, eğer Allah’tan korkarsanız O, size iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayış verir, suçlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir.” Yolların ayrılış noktasında batıl hak kisvesinde görünür ve insana cazip gelir. İste bu noktada Allah korkusu kişinin imdadına yetişir ve onun için hakkı batıldan ayıracak bir hikmet ve hidayet olur ve insan faizciliğe değil adalete yönelir.
Kötülükleri iyilik gibi göstermek, şeytanın ve yolunda yürüyenlerin en mahir olduğu şeydir. Müslüman, bu hile ve tuzaklara aldanmayacak, Cenabı Allah’ın gösterdiği İslam yolundan ayrılmayacaktır. ARAF 16-17: “Şeytan dedi ki: (Öyle ise) beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru (İslam) yolunun üzerinde oturacağım. Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunluğunu şükredenlerden bulamayacaksın.” Şeytan bu görevini yapıyor. Şeytanın adamları da bu saptırma görevlerini yapmaya çalışıyorlar. BAKARA 135: “(Yahudiler): “Yahudi olun ve (Hıristiyanlar da) ‘Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız’ dediler. De ki: “Hayır, biz hanif olan İbrahim’in milletine tabi oluruz. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.” Yahudiler ve Hıristiyanlar Müslümanları haktan batıla dönmeye çağırıyorlar. İnsanları, Allah’ın bildirdiği İslam yolundan uzaklaştırmak için şeytan ve adamlarının kurduğu tuzakları, yöneldikleri hileleri bilmek gerekir ki, bunlardan korunulsun. Bunlardan bazıları şunlardır. 1. Ilımlı İslam: Bu girişimin hedefi, İslam’ın içinin boşaltılması, Müslümanların Siyonizm’e ve faizci düzenine rıza göstermelerini sağlamak, zalime karşı mücadeleyi engellemektir Yıkılmak istenen tabular nedir ki yıkılıyor. 2. Avrupa medeniyetinin üstün medeniyet olarak benimsenmesi: Bu girişimin amacı, İslam medeniyetinin izlerinin silinmesi ve yerine Hıristiyan ve Yahudi medeniyetinin ikame edilmesidir. BOP bu girişimin en önemli adımlarından birisidir. 3. Faizin dünya gerçeği sayılması: Bu girişimin hedefi ise; Müslümanların ve insanlığın bütün birikim ve zenginliklerinin Haçlı Batı’ya ve Siyonizm’e sermaye olarak aktarılmasıdır. Bu ise, faizci kapitalizmin emrindeki bankacılık sistemi aracılığı ile yapılmaktadır. 4. Materyalist eğitim: Bu girişimin amacı, Müslüman nesillerin Müslümanlık şuurundan uzaklaştırılmasıdır. Ülkemizde bu yıkım çalışmaları “AK Parti ve Erdoğan” iktidarı eliyle yürütülmektedir. Milli Görüş; bu yıkım çalışmalarını bilip gördükten sonra engellenmesi ve yerine yeni bir saadet dünyasının kurulması için mücadele etmeyi göze alabilme uyanıklığıdır. Milli Görüş; Saadet Partisi çatısı altında toplanarak “Adil Bir Düzen” için mücadele eden dirayet sahibi bir teşkilat olabilmek demektir. Allah’tan korkanlar, O’nun her ikazına itibar ederler. ENFAL 27: “Ey iman edenler, Allah’a ve Resulüne ihanet etmeyin ve bilebile emanetlerinize de ihanet etmeyin.” Bu, algılar ile tersyüz edilecek bir konu değildir. İnsanlardan değil Allah’tan korkmak emredilmiştir.
Biz çok çalışsaydık D8, D60, D160 olacaktı.Az çalıştık.
Halbuki biz Özgür Yeni Bir Saadet Dünyası'nı şimdi kuruyor olmalıydık.
Az çalıştık. Kesel, uyuşukluk, tembellik hastalığına yakalandık. Rabbim bizlerin tekrar ecdadımız gibi azimli, çalışkan insanlar olmamızı bize nasip etsin.
Tabiki bu bizim gayretimize, azmimize, sabrımıza, sebatımıza yani Salih Amelimiz ile hakkıyla yapacağımız, ihsanla yapacağımız, takva (ittika) ile yapacağımız, ilimle yapacağımız, güçlü bir imanla yapacağımız, ittifak içinde yapacağımız, Başkana itaat ile yapacağımız, Güzel Ahlak ile yapacağımz,  infak ederek yapacağımız, ittifak içinde yapacağımız, ihlasla yapacağımız Cihadımıza bağlı.
Müslümanlar için 5 ders:
1. Ümmet olma şuuru,
2. Cihat şuuru,
3. Fakirleri gözetme şuuru,
4. Hakkı üstün tutma şuuru
5. İslam’a teslimiyet şuuru
Bu Şuurların gelişmesi ve  *“Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya”* nın kuruluşunun zemini olmasını  *Allah(c.c)’ tan niyaz ederim.* *Allah(c.c.), size, ailenize ve sevdiklerinize Cum'a Bayramının, İstanbul'un ve Kudüs'ün Fethi'nin feyzi ve bereketini versin. Cuma ve Fetihler Bayramımız mübarek olsun.*
*KİM Kİ CİHAD ETMEDEN ÖLÜRSE CAHİLİYE ÖLÜMÜYLE ÖLÜR. BİR NEVİ MÜNAFIKLIK ÜZERE ÖLÜR.*
Biz inanan bir toplumuz. Bu sıradan bir şey değildir. İnanmak, kulluğun şuurunda olmaktır. Şuurun göstergesi ise Allah yolunda cihat etmektir. Allah’ın rahmetini ummak, iman edenlerin, hicret edip Allah yolunda cihat edenlerin hakkıdır. Cihat bir kulun en önemli imtihanıdır. Allah’ın rızası bu ibadet ile tecelli eder. Bu bakımdan Ali İmran Suresi 142. ayette bildirilen, “Yoksa Allah, içinizden cihat edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?” esası önemlidir. Peygamberimiz; “Allah yolunda cihat etmeden, cihat yapmayı arzu etmeden ölen kimse, bir nevi münafıklık üzerine ölmüş olur” (Müslim). Allah yolunda olan cihadı doğru idrak etmek gerekir. Batılıların ve bütün İslam düşmanlarının tanımlarından hareketle, Allah yolunda olan cihadı idrak edip kavramak mümkün olmaz. Ashaptan bir kimse Peygamberimize gelir; “Ey Allah’ın Resulü, bir adam var, ganimet, çıkar ve menfaat için savaşıyor. Diğer bir adam şöhret için, bir başkası da yiğitliğini göstermek için savaşıyor. Bunların hangisi Allah yolundadır?” diye sordu. Peygamberimiz; “Her kim, Allah’ın kelimesi (İslam), üstün ve hâkim olsun diye savaşırsa, işte bu kimsenin cihadı Allah yolundadır” buyurdular (Müslim). Cihat, bir azim, sebat ve sabır işidir. Ali İmran Suresi 200: “Ey iman edenler, sabredin; (düşman karşısında) sebat gösterin; (cihat için) hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah’tan korkun ki başarıya erişebilesiniz.” Cihat bir mücadeledir ve inkârcılara ve münafıklara karşı yapılır. Tevbe Suresi 73 ve Tahrim Suresi 9: “Ey Peygamber, kâfirlere ve münafıklara karşı cihat et, onlara karşı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir varış yeridir” buyrulmuştur. Cihat araçlar ile yapılır ve bu konuda çok boyutlu olarak hazırlık yapmak emredilmiştir. Enfal Suresi ayet 60: “Onlara (İslam ile insanlar arasına giren düşman unsurlara) karşı gücünüz yettiği kadar (para ve insan gücünden oluşan)  kuvvet ve cihat için bağlanıp beslenen atlar (yaşanılan asırda kullanılan araçlar) hazırlayın, onunla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah’ın bildiği (gizli düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız.” Cihada hazırlık yapma emri önemlidir. Bu emre duyarsız kalmak, toplumu yok olmaya götürür. Cihad, müminleri Allah’a yaklaştıran bir yoldur. Maide 35: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun. O’na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” Dünyevileşmek ve cihadı terk etmek, Allah’a giden yola mani olur. Tevbe 24: “De ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, zarara uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, Resulünden ve Allah yolunda cihat etmekten daha sevgili ise, artık Allah; emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.”
Erbakan Hocamızın, “Biz siyaset yapmıyoruz, cihat ediyoruz” sözü meşhurdur. “Hayat iman ve cihattır” sözü de hafızalarımızdaki yerini koruyor. Biz olaya nasıl bakarsak bakalım hüküm Allah’ındır. Allah yolunda cihat, Allah’ın önemli bir hükümdür.
Cihat; bir meselenin çözümü için bütün gücümüzle, bütün zorluklara tahammül ederek canla başla çalışmaktır. İslam’ın bir esası olarak cihat: Hakkın hâkim, Allah’ın bildirdiği hak ve adalet esaslarının üstün olması, batılın zail kılınması ve tüm insanlığın huzur ve hürriyete kavuşması, barış içersinde yaşaması için bütün gücümüzle ve hiçbir dünyevi karşılık gözetmeksizin çalışmaktır. Aziz milletimize, İslam ümmetine ve tüm insanlık âlemine karşı sorumluluklarımızı kuşanmaktır. Özet olarak cihat; adil bir nizamı kurmak ve yürütmek için bütün gücümüzle, hep beraber ve teşkilatlı bir şekilde, çalışma mecburiyetini üzerimize yükleyen farzın adıdır. Cihat beş kısımdır: 1-Tebliğ, 2-Davet, 3-İyiliği emretmek, kötülüğü men etmek, 4-Kıtal ki, bunun için siyasi irade şarttır. 5-Adil Bir Düzen’in hâkim olması için çalışmak. Bu beş şey cihadın muhtevasıdır. Allah’ın rızasını gözeten her kul, cihat ile mükellef olduğunu bilmelidir. Ankebut Suresi 6: “Kim cihat ederse ancak kendi için cihat etmiş olur. Çünkü Allah’ın âlemlerden hiç bir şeye ihtiyacı yoktur.” İslam bütün insanlığa gönderilmiş bir din ise ki öyledir, bu dini bütün insanlığın saadetini temin için hayata ikame etme görevi Müslümanlarındır. Hac suresi 78: “Allah uğrunda, O’na layık bir cihat ile cihat edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim’in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur’an’da) size, Müslümanlar adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah’a sımsıkı sarılın…” İnsanın yeryüzünde iskân edilmesinin sebebi olan hilafet görevi, ancak iman ve cihat ile yerine getirilir. Kitap ehli, Yahudi ve Hıristiyan Batı’nın müktesebatına uyarak Allah yolunda cihat edilmez.
En müessir güç, siyasi güçtür. Siyaset, hak ve adalet ölçüleri dikkate alınarak, insanlığa hizmet etme işidir. Bu gün bu müspet siyaseti, Saadet Partisi temsil ediyor. Bunun için Saadet Partisi adalet diyor, liyakat ve ehliyet diyor. Faizci kapitalist zulüm düzeni yerine, adil bir düzen öneriyor. Saadet Partisi’nin yaptığı şey, siyasi bir cihattır. Bunun için benimsediği yolda, eğilmeden bükülmeden yürüyebiliyor. Saadet Partisi’ne düşmanlık edenler, gerçekte kendisine düşmanlık ediyorlar. Bilinmelidir ki Saadet Partisi ülkenin tek doğal çözümüdür.
"Bizim güzel bir sözümüz var, bu güzel günün hatırasına bütün kardeşlerimize duyurmak istiyorum. 3 değil 2'dir? Ne demek 3 değil 2'dir. Bir insan ya şuurlu olarak İslâm Cihad ordusunun askerdir veya Siyonizmin / Yahudi'nin askeridir. Ben ne İslâm Cihat ordusunun askeriyim ne de Siyonizmin / Yahudinin askeriyim, bilmem şuyum, buyum, ne dersen de, böyle şey olmaz. Ya cihat ordusunun askeri olacaksın ya da bilmeden sen siyonizme çalışıyorsun !"
Cennet Mekan Prof. Dr. Necmettin Erbakan
Yen Bir Dünya lafla kurulmaz, cihadla kurulur.
Ön safta cihad ederken şehid oldu.
Büyük Mücahid Yahya Sinvar,
Yürekli Kahraman; şehadetin kutlu olsun.
Allah'ın izniyle zafere ulaştıracak, nehirden denize Òzgür Filistin'i tesis edeceğiz.
Başta İslâm Ümmetine,  Diriliş Cephemize, Hamas yönetimine ve Filistin halkına başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağolsun.
Kudüs, ilk olarak Hz. Ömer döneminde fethedilmiştir. Daha sonra, Haçlılar tarafından işgal edilen Kudüs ikinci kez Selahaddin Eyyubi tarafından fethedilmiştir. ABD ve İsrail tarafından işgal edilen Kudüs üçüncü kez fethedileceği günü beklemektedir. Kudüs, üçüncü kez mutlaka Milli Görüş ile fethedilecektir.
ÜZÜLMEYİN, GEVŞEMEYİN İNANIYORSANIZ
ÜSTÜNSÜNÜZ.
ZAFER İNANANLARINDIR VE ZAFER YAKINDIR.
ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAKTIR.
Daha iyi yapacağım diye teşkilattan ayrılabilir miyim? Hayır. Ayrı
baş çekmek veya ayrılmak, tefrikadır. Tefrika ise haramdır.
ZULÜMLERDEN KURTULUŞ İÇİN İSLÂM BİRLİĞİ YOKSULLUKTAN KURTULMAK İÇİN ADİL DÜZEN
SULTAN FATİH SOLCU MUYDU ?
LİBERAL MİYDİ ?
MİLLÎ GÖRÜŞÇÜYDÜ !
MİLLÎ GÖRÜŞÇÜ !
ŞUURLU KADROLAR,
İNANÇLI KADROLAR,
ÖNCÜ KADROLAR
YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE'Yİ KURACAKLAR
MÜCADELENİN TEMELİ HAK VE BÂTIL MÜCADELESİDİR
BU MÜCADELE DEVAM EDİP GİTMEKTEDİR
D8'ler 15 Haziran 1997'de İstanbul'da kuruldu.
D8'ler Yeni Bir Dünya'nın Nüvesi'dir, Çekirdeğidir.
D8 demek İslâm Birliği demektir.
D8 demek YENİ BİR İSLÂM BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİ demektir.
YENİ BİR BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN ACİLEN KURULMASI ZORUNLUDUR.
"Sabit esaslarınızı önce koyacaksınız sonra olayları ona göre  değerlendireceksiniz. Sabit esasları koyarken önce bir defa  dünyada yapılmış olan mücadelenin temeli hak ve bâtıl mücadelesidir, Adem Aleyisselamdan beri. Hak, Cenab-ı Hakkın  peygamberler vasıtası ile insanlara gösterdiği insanlara saadet yoludur. Bâtıl'a da gelince firavunların takip etmiş olduğu zulüm yoludur. Bu mücadele devam edip gitmektedir.
Günümüzde de hakkı bizim milletimizin tarih boyunca takip etmekte olduğu medeniyet temsil eder. Buna biz Millî Görüş diyoruz.
Bâtıla gelince bâtılda sahipsiz değildir. Bir merkezden yönetilir. Bu merkez Siyonizm Merkezidir. Şimdi koordinatları koyuyorum.
Millî Görüş ve Siyonizm.
Millî Görüş bizim milletimizin inancıdır, kendisidir, tarihidir. Onun için ayrıca teferruatına girmiyorum.
Bu milletin evlatlarının hepsi bunu tanıyor."
Cennet Mekan Prof. Dr. Necmettin Erbakan (R.Aleyh.)
Millî Görüş Lideri
Saadet Partisi Genel Başkanı
Efsane Başbakan
Anayasa;
“Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan
haklarına saygılı, … demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”
“Madde 5: … toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve
hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal,
ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli
şartları hazırlamaya çalışmaktır.”
“Madde 17: Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme Hakk’ ına
sahiptir.… .”
Bu maddelerde özet olarak belirtilen “İnsanın maddi ve manevi varlığının
gelişmesi için gerekli şartların hazırlanması” görevini gerçekleştirmek için
önce hepimiz iyi insan olmaya gayret etmeliyiz.
Toplumun maddi ve manevi kalkınmasının sağlanması ve bu anayasal görevlerin
yerine getirilmesi ancak;
“Yeniden Büyük Türkiye”nin kurulması ile mümkündür.
Bu ise Adil Düzenin kurulması ile gerçekleşir.
Adil Düzen de ancak “Milli Görüş” ile kurulabilir.
Biz, bu kâinatın/mahlûkatın içinde bir zerreyiz ve Allah’ın kuluyuz.
Ancak, Eşrefi mahlûkatız ve elhamdülillah Müslümanız.
Allah’ın rızasını kazanalım ve mükâfata nail olalım diye kulluk vazifemizi
yapıyoruz.
Bu kulluk vazifemizi yaparken;
Açısı tam, iyi insan olmamız ve şu üç kelimeyi asla aklımızdan çıkarmamalıyız.
1.İslam ; İslamsız saadet olmaz
2.Şuur ; Şuurlu Müslüman Olmalıyız
3.Cihat ; Cihad etmeliyiz
İŞTE;
MİLLİ GÖRÜŞ VE MİLLİ GÖRÜŞÇÜ OLMAK BUDUR.
HAYAT; İMAN VE CİHADDIR.
ÜZÜLMEYİN, GEVŞEMEYİN İNANIYORSANIZ
ÜSTÜNSÜNÜZ.
ZAFER İNANANLARINDIR VE ZAFER YAKINDIR.
ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAKTIR
Allah(c.c.), günün feyzi, bereketini size ve ailenize ihsan eylesin. Sağlıklı, hayırlı ve müreffeh bir hayat ihsan eylesin.
Muharrem Bozçal
Makale Yazısı
AvrupaPress
24 Ekim 2024
Yeniden Büyük Türkiye Serisi     Muharrem Bozçal     /     AVRUPAPRESS