Bazen tonlarca kelime olur belleğinizde. Bir şey anlatmak istersiniz anlatamazsınız. Şairin dediği gibi kelimeler kifayetsiz kalır. Aslında bir çok kelimeyi bilsek de okusak da kaçını günlük hayatta kullanıyoruz!
Kelimeleri biliyor ama konuşmadığımız için belki de yok sayıyoruz. Keza benim yaptığım gibi. Düşünceleri o kadar yalın anlatıyoruz ki bunu yazıya dökünce fark ediyorsun hep aynı kelimeleri kullandığını. Bu belki benim üslubum da olabilir ya da tam tersi yetersizliğim de. Buna kim karar verecek? Sanırım zaman .
Yazar olmak isteyen bir çok kişi gibi bende bu yola koyuldum. Şimdi kendi hatalarımı dile getiriyorum. Mesela dilimizi neden bu kadar konuşmadığımızı bu kadar az kelime ile çok şey anlattığımızı merak ediyorum?
Bu dünyada da böyle gerçi. İnsanlar her şeyin kolayını ya da pratiğini bulma çabaları içinde. Sebep ise yeter ki zamanımız olsun istiyorlar. Peki bu zamanlarda ne yapıyoruz? Kimisi oyun oynuyor kimisi sosyal medyada geziniyor.
Kolay ile zoru söylemek de zor aslında. Kimi yazarlar fazla cümle kullanmanın okuyucuyu yorduğunu söyler. Sadeleştirme yapılmalıdır yazıda. Kimi yazar ise hep aynı kelimelerle geçen durağan bir yazının anlamsız olduğunu okuyucuya bir şey katmadığını savunur.
Peki hangisi doğru? Kendi cümlelerini yaratmak ya da kendi duygu düşüncelerini yansıtırken sanat yapmamaya çalışmak belki.
Yazar yazısını yazarken görev amaçlı yazmaz ki. İnsanlara şunu öğreteyim bunu empoze edeyim diye başlamaz yazıya. Tabi böyle yazılan türler de var . Ben bu yazılardan bahsetmiyorum. Benim kastım deneme, öykü, makale … İçine duyguların girdiği yazı türleri.
Şiirlerde en başta gelen türlerden hatta . Eskiden sanatlı şiir önemli iken bazı kelimelerin rastgele gelmesiyle oluşan dadaizm akımını benimsemiş şairler de vardı. Fazla uzun soluklu olmasa da şiir de bir değişim yaratmışlardı.
Herkes kendince bir duygu ya da düşünce geliştirmiş. Hayat gibi durağan olmayan dilde değişim içinde. Bundan sebep şair ve yazarlarda.
Ez cümle sona gelirsek herkes kendi yolunu bulana dek yazmaya devam etmeli. Aynı benim gibi. Hiç bir yazar ben oldum diyemez bu yolda .Bu yolda oldum demek hamlıktır. Çünkü yazmak sanattır. Sanatçı oldum derse kendini geliştiremez.
Burada sadece yazarlıktan bahsetmiş olabilirim belki ama bu durum çoğu mecra için geçerli bence. Değişim her zaman olacak an varsa değişim de vardır.
Bu değişim esnasında en önemli olan hem anı değerlendirmek [carpe diem ] . Hem geçmiş ve gelecek arasında köprü oluşturmak. Dil bunun için en önemli unsurdur.
Saygılarla.
Melike Şazimet Kaya / AVRUPAPRESS
AVRUPA
16 gün önceAVRUPA
06 octobre 2024AVRUPA
06 octobre 2024AVRUPA
06 octobre 2024AVRUPA
06 octobre 2024AVRUPA
06 octobre 2024AVRUPA
06 octobre 2024