Sosyal medyada gezinirken karşınıza çıkmıştır mutlaka. Elinde taş, henüz ya altı ya da yedi yaşlarında çocuklar ülkelerini işgal eden askerlerin önünde dimdik duruyor. Genelde bu manzaraya Filistin’de şahit oluyoruz o ortamda hiç yaşamamış bizler şunu düşünüyoruz. “Elindeki taş ile ne yapabilir ki?” öyle değil mi? Tam olarak böyle düşünüyoruz ama unuttuğumuz şey onların elindeki taşa değil, Allah’a güvenmeleri. Onlar korkmuyor. Yaşları kaç olursa olsun eğer bir darbe de ben vuracaksam Siyonistlere bu bana yeter diyor. Aslında herkes de biliyor o küçücük taş asıl özgürlüğü getirecek olan.
Bakıyorsunuz İsrail’e dünyayı yönetiyor, tek bir emri ile dünyayı ateşe vermekten çekinmiyor. Her türü gelişmiş silah, asker, para, güç ne ararsan onlarda ama bir Filistinli çocuğun elindeki kendisi gibi küçücük taştan korkuyorlar hem de ne korkmak. Elinde silah olmasına rağmen garip değil mi? Bu korkaklıkla bunlar nasıl olurda bir ülkeyi işgal ederler. Tam o sırada aklıma para ve refah içinde yüzen sözde ‘Müslüman liderler’ geliyor. Daha doğrusu ülkesi Müslüman olup kendisi tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz liderler. Sadece onlar da değil bizde sorumluyuz. Aklımıza gelince hep şunu söylüyoruz “Allah yardım etsin, İsrail kahrolsun!” ne Filistin kurtuldu ne de İsrail kahroldu. Bu ezberlenmiş cümleler onları kurtarmaya yetmiyor. Haşa Allah bilmiyor mu? O istese yardım etmeyecek mi? Allah’ın bizim söylediğimiz iki üç sahte söze, duaya ihtiyacı yok. O bizim yaptıklarımıza bakar. Evet, hiçbirimizde o yürek yok. Zulme karşı tek ses olamıyoruz. Aman ilişkimiz bozulmasın diye haberlerini bile yapmaya çekiniyoruz ya da göstermelik tepkiler veriyoruz. Gözümüzü kulağımızı kapatıyoruz ve dua ediyoruz bir iki sahte hece ile.. Tabi içimizde bana dokunmayan yılan bin yaşasın rahatlığı, koyuyoruz başımızı yastığa.
Başkalarına dokunan yılan fırsatını bulduğunda bize de dokunacak bunu görmeli, samimi tepiler verilmeli geç olmadan. “Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle , ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.(Tirmizi)Bize yakışan budur, hedefimiz bu olmalı ve insanlık yine bundadır. Belki şimdi değil ama inanıyorum, tıpkı Filistinli çocuklar gibi dünyanın her yerinde zulme uğrayan çocuklar ellerine birer taş alacak ve zulmün kafasına indirecek, işte İslami devrim o zaman başlayacak özgürlüğü o zaman iliklerine kadar hissedecek Filistinli çocuk.
Sena Saka / AVRUPAPRESS