„KANAYAN yaramiz …..Ithal damat ve gelinler….“

Nereden baslayayim konuya bilmiyorumki..nasil anlatayim onuda bilemiyorum…
Bu öyle toplumsal bir yara ki….hepimizin cani yaniyor.
Hep dedim ve yine diyorum …gurbette yasamak ayri bir dram…
Dinleyince aci veren , yüreklerimizi sizlatan öyle hikayeker varki, öyle cok hikayelere sahit oldumki…hangi tarafa hak vermek ve tutmak gerek onuda anlamiyorum zaman zaman.
Gencecik piri piril hayalleri olan kizlarimiz bir hayal ve umutla ailesinin gururu olarak gurbete bir nevi sürgün geliyor.
Dil yok dis yok derler ya …cogu zaman kimsesiz sahipsiz..yol bilmez iz bilmez bir halde….
Gurbetin karanlik göbegine düsüyorlar..neler cekiyor garibler.
Eslerine emanet olarak gelip ve sonunda anlasamayinca mecburen cocuklarim diyerek sineye cekerler sindirilmiyecek onca cileyi…ne yapabilirki baska? Yanlizlik sahipsizlik o kadar zorki…
O yüzden her gelen damat ve geline tavsiyem…gelir gelmez bulundugunuz bölgelerde danismanlara basvurun ve o ülkenin dilini ögrenin..
Hayatinizi sürprizlere birakmayin…insandir bu …yarina hangimizin garantisi var?
Bu gelinlere ayna olan damatlar, onlarda maalesef cekiyor atalarina boyun egmenin nezaketini.
Anadoluda yetisip gelen bu delikanlilar özünde aslinda iyi olsa bile istenmedik ömürler icinde canavara dönüsebiliyorlar.
Bu gurbete kapi acan „zorla evlendirilme haksizligini „sineye cekmiyor…cekemiyor cogu delikanlilar.
Anadolu delikanlisi dedik…dahasi varmi?
Cogu evlenmis veya evlendirilmis oldugunu ve onlara ümit baglamis bir ailesi ve yuvasi oldugunu unutup farkli yollara saparken bazilari eslerine hayati zindan ediyor..
Cünkü onlarin gözünde onlari bu kadar sormululuga iten birtek suclu var..
Oda onlari bu cile zincirlerine baglayan” evdeki kadin“!
Oysa o sadece her genc kiz gibi piril piril hayalleri olan bir gencti.Babasinin prensesi annesinin cigerparesi…
Delikanli ah delikanli bir bilsen senin kadar oda kurban secilmisti …maalesef ….
Gencligini büyüklerin kararina adayan ve bu yolda kendi hayatini bedel ödeyen bu toplum maalesef sagliksiz bireyler olarak hayatina zorunlu ve mutsuz bir sekilde devam ediyor…
Özellikle avrupali Türklerin kanayan yarasi olan Ithal damat ve gelinlerin cogu istemiyerek ve zorla sevgisiz ve saygisiz „yuva“ kavramin ayakta tutmaya calisiyor.…
Biraz baski, biraz korku birazda caresizlikten…
Ömürler tükeniyor…ömürler…
Bu duydugumuz hikayelerin cogunda..
Kizlarimiz kaderine boyun egerken genellikle genc erkeklerimiz “ ask“ pesine düsüyor.
Ac kalmis duygular beslenilmeyince saldirganlik tabiatin bir parcasi oluyor insanlarda…
Kadinlar derdi dile döküp care ararken erkekler evden kacma ve ask arayisiyla mutlu yarinlara merhem ariyor…
“Zaten ben seni istemedim…zorla evlendirildim…zaten seni hic sevmedim…” diye diye hayati eslerine zindan eden erkek ve kadinlar kendileride bu adaletsiz davranistan payini aliyor.
Simdi kim suclu burada ? kime yüklenmek lazim?
Zorla evlendirilen erkekleremi ? Gurbetin yanlizligina sürgün edilen kizlarami?
Yoksa EVLATLARIMIZIN GELECEGI DIYEN AILELEREMI?
Cocuklari ve kendileri rahat etsin diye maddi rahatlik karsiliginda cocuklarini manevi ölüme sürüklüYEN AILELER!
Kizimiza biz birseyler sunamadik , oglumuzun burada bir gelecei yok… gitsin calissin kendinide bizide kurtarsin diyerek avrupaya yollama sevdalisi olan AILELER….ahh aileler…
Bir toplumu idam eden aileler….
Burada ilk etapta cocuklarimiz suclu degil …olayi nasil anlayip kavrayip nasil cözüme ulastirdiklari yerde hatalari var sadece.
Kolay olmayan bu iliskileri cözüme ulastiramayinca… isin cilvesi tamda burada basliyor….
Icinden cikamadigi mecburi evlilik seremonisi sonunda felaketlere sebeb veriyor.
Intihar edenmi ararsin, psikolojik bunalima girip ömrü depresyion hapi kullananmi,karisini döven sürekli sövenmi…evden kacan cocuklarmi…
Artik dayanamayip evleri terk eden kadinlarmi…
Hangisini anlatayim…
Maalesef avrupanin güzel adi ardindan yasayan huzuru bozulmus aile kayniyor ortalik.
Ve maalesef bu bozulmus aileler bizleri…gelismemis bir Avrupali Türk toplumunu simgeliyor.
Köylerdeki Atalarimizin fikri degismedigi sürece buradaki toplumu gelistirmek cok zor.
Bu gurbette maddi ve manevi Kendi dertlerimizle ugrasmaktan ne gelisebildik ne gelistirebildik…
Hangi gurbet kapisini aralasak bir dram cikiyor…cekenler ve cektirenler olarak…
Iste…yazacak cok sey var..Anlatacak cok sey varda…
Neyi kime anlatiyoruz o önemli.
Buralara yeni gelinve damat olarak gelmis Genclere tavsiyem…lütfen okuyun …dili ögrenin ve gelistirin kendinizi..
Hayati sürprizlere birakmayin.
Allaha emanet olun.

Ayse Unan / AVRUPAPRESS
